0541 210 43 25

Hafta içi Hergün 09:00 - 22:00

TAEKWONDO

TAEKWONDO

TAEKWONDO Taekwondo kelimesi, Korece Tae, Kwon ve Do kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Tae, "tekme" veya "ayakla yapılan vuruş"; kwon, "yumruk" veya "elle yapılan vuruş"; do ise, "iyilik, doğruluk, fazilete giden yol" anlamına gelmektedir.

NİÇİN TAEKWONDO SPORU?

Taekwondo sporunun çocuk gelişimine etkileri...

1970’li yıllarla birlikte ülkemizde hızlı bir biçimde yayılan Taekwondo, kısa sürede Türk Sporunun lokomotifi olmuşlardır. Günümüzde bu spor, en fazla üyesi olan amatör spor branşı olmakla birlikte uluslararası spor organizasyonlarında da ülkemizi başarıyla temsil etmektedir. 

Diğer yandan bir çok nedenle, Taekwon do hakkında kamuoyunda hala yanlış yargılar ve olumsuz bir yargı vardır. Özellikle kitle iletişim araçlarının sorumsuz ve bilinçsiz yayınları neticesinde, bu spor şiddet ve saldırganlıkla özdeşleştirilmektedir.

Dolayısıyla yeterli bilgiye sahip olmayan aileler, çocuklarının bu tür sporlarla ilgilenmesine karşı çıkmaktadır. Bu çalışmada, ideal şartlar altında yapılan Uzak Doğu Sporlarının çocukların fiziksel, psiko-sosyal gelişmelerine olumlu etki yaptığı ve eğitim-öğretim yaşamlarına olumlu destek sağladığı ortaya konulmaya çalışılmıştır.

GİRİŞ

Taekwondo  insanlara yanlış tanıtılmış ve bunun neticesinde insanlar çoğunlukla bu tür sporları saldırganlık ve şiddet eylemleriyle özdeşleştirmişlerdir. Bu sporun  doğru biçimde tanıtılmaması ve tanınmaması sonucunda bir çok aile, çocukları istese de, Taekwondo  ile ilgilenmelerine karşı çıkmaktadırlar

Şüphesiz böyle olumsuz bir izlenimin ve tepkinin doğmasında, kitle iletişim araçları önemli bir rol oynamaktadır. Bazı televizyon kanallarında yapıla gelen kaba kuvvet gösterileri esasında olumlu bir reklam olmaktan çok ötede, olumsuz yargılara neden olmaktadır. Dişi ile kamyon, tren, vapur çekenler; üzerlerinden çeşitli araçlar geçirenler; vücudunda sigara söndürenler; kafalarıyla mermer, kiremit, buz kıranlar; cam parçaları yiyenler ve daha bir çok hayati tehlikeye davetiye çıkaracak gösteriler yapanlar, önyargı ve tepki oluşmasına neden olmaktadır. Halbuki bilinçli yapılan gösteriler, çok daha estetik, cazip ve spor ahlakına uygundur .

Bu nedenlerden dolayı ailelerin maruz kaldığı dezenformasyon engellenmeli, çocuklarının gelişiminde Taekwon do branşı nın  olumlu katkıları  olacağı  anlatılmadır. Osmangazi koleji GSK kalitesinde ve elit  şartlar altında  , kolej kültüründe  çocukların fiziksel, ruhsal ve zihinsel gelişimlerini destekleyecek, hatta eğitimlerini olumlu yönde etkileyeceğine inancım tamdır.

Bu noktada biz eğitmenlerin minik, yıldız , genç  sporcularla ilişkileri, yakın (ebeveyn gibi), düzeyli ve düzenli olmalı; ancak çalışma disiplin ve düzeninden de  ödün verilmemelidir .

 Çocuğun ruh dünyasını anlayamayan kimselerden fayda beklenemez. (Robert Grie)      ve Martin Hughes , Margaret Danoldson’un eğitimcilere özellikle anlatmaya çalıştığı şu noktanın altını çizmek istiyorum. 

Birinci önemli ders; çocuğun anladığı / uyguladığı şeyin ve anlama / uygulama kapasitesinin ne olduğunu anlamaya çalışırken, çocuğu bütünüyle kavrama / tanımanın zorunluluğudur. İkinci önemli ders; çocuğun bakış açısıyla durumu kavrayabilmenin dikkatten kaçırılmamasıdır. 

TAEKWON DO SPORUNUN  TANIMI 

Taekwon do  Sporunun  yüzlerce değişik türü, disiplini bulunmaktadır. Ancak bunlardan bazıları, ortaya çıktıkları ülkelerin milli sporları haline gelmiş, yüzyıllarca devam etmiş, belirli bir yapıya ve sisteme sahip olmuş ve dünyanın bir çok ülkesine yayılarak örgütlenmiştir. Son dönemlerde de başlıca olan Taekwondo,  Milli Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından olimpik spor olarak tanınmıştır.

Taekwon do ’nun  toplu olarak tanımlanmasında da farklı isimlendirmeler söz konusudur: Bu sporlar, ‘Uzak Doğu Sporları’, ‘Uzak Doğu Kişisel Savunma (Self-Defence) Sporları’, ‘Uzak Doğu Savunma Sanatları’, ‘Uzak Doğu Dövüş Sanatları’ ve ‘Do Sporları’ ortak isimlendirmeyle sınıflandırılmaktadır.  ‘Do Sporları’ tanımı da bu sporların anlatılması için kullanılabilecek tanımlamalardandır. Uzak Doğu vurgusunun seçilmesi tamamen bu sporların Uzak Asya bölgesi kökenli olmalarından kaynaklanmaktadır. Bu coğrafya da hemen hemen her ülkenin kendisine has bir savunma sporu / sanatı olduğu bilinmektedir. Örneğin Taekwondo Güney Kore’nin

‘Do’ nun tanımı: Taekwondo’nun  ortak paydası ‘do’dur. ‘Do’nun esas kelime anlamı yol, yöntemdir. Kavramsal olarak ‘do’ çok geniş bir felsefi altyapıyı kapsamaktadır. Bedenle birlikte ruhun terbiye edilmesini esas alan yaşam biçimini ortaya koyan bir felsefedir. Bu felsefenin temellerinde de insanın ortak aklının ortaya koyduğu temel ahlaki ilkeler yer almaktadır; adalet, barış, dayanışma, sabır, nezaket, saygı, alçakgönüllülük, yardımseverlik, vb.

1- Taekwon-do : Anavatanı Kore olan bu sporun tarihi iki bin yıldan daha eskidir. Tae, ayak; kwon, el demektir. Çıplak el ve ayakla, silah kullanılmadan yapılan savunma sanatıdır. Düşmana karşı savunma amacıyla geliştirilen Taekwondo, günümüzde 150 ülkeden fazla bir alana yayılmış olimpik bir spordur. Taekwondo’nun temel bölümleri şunlardır: Poomse (temel teknik ve hayali dövüş), Gyorugi (ikili müsabaka), Hosinsul (kişisel savunma) ve Kyopka (kırış). 


ÜLKEMİZDE UZAK DOĞU SPORLARI 

Türk Milleti tarihi boyunca bedenen güçlü kalmasını sağlayacak, kendisini savaşa hazır tutacak bedensel eğitimlere önem vermiştir. Türklerde sporun savaşçı gücün etkisiyle ortaya çıktığı söylenebilir. Türkler de diğer bir çok millet gibi spor yaparak, bedenen ve zihnen savaşa hazırlanmaktaydılar. Türklerde spor, Türkün gücünü, çevikliğini ve bedensel yeteneklerini ortaya koyabilmesi için bir vasıta olmuştur. Hunlar, Göktürkler, Harzemşahlar, Selçuklular ve Osmanlılar ve diğer Türk devletlerinde Okçuluk, Binicilik, Güreş, Avcılık, Atıcılık, Kılıç, Atlama, Koşu, Cirit ve her dönemde kendini savunma ,mücadale ruhu olan sporlar önemli bir yere sahip olmuştur.

Eski dönemlerde Türkler bir adamın değerini beden kuvveti ve silah kullanma mahareti ile ölçerlerdi. Çocuklar büyüdükçe yay kullanmayı öğrenir ve büyüklerle ava çıkarak kendilerini savaşa hazırlardı.

Güçlü olanın hayatta kaldığı tarihi akış içerisinde, Türkler her dönem güçlü ve diri olmak, hastalıklar ve sakatlıklardan korunabilmek, hüzün ve sevinç günlerinde duygularını ortaya koymak için sporla uğraşmışlardır. Türkler oluşturdukları toplumları bu nedenle her zaman eğitmiş, ulusal yenilenmede beden eğitimini hep ön planda tutmuşlardır .
Görüldüğü gibi Türkler tarihte yaptıkları tüm spor faaliyetlerini, düşmanla savaşmak, avlanmak ve bedensel güç ve performanslarını zirvede tutmak için yapmışlardır. Bu nedenle uğraşa geldikleri tüm sporlar, Taekwon do ile paralellik gösteren sporlardır. Taekwondo’nun da başlangıcında aynı motivasyonlar yatmaktadır.



Taekwondo özellikle 1960’lı yıllarla birlikte ülkemizde tanınmaya başlanmış, 1970’li yıllarda bir çok değişik bölgeyi kapsayan  Taekwondo, Son 25 yıl içerisinde tüm ülkeye yayılan örgütlenmelerini de 1980’li yılların henüz başında tamamlamıştır.

Türkiye’de Taekwon do futbol’dan sonra bünyesinde en fazla sporcu barındıran bıranştır.2016 Yılı başı itibariyle, ülkemizde en fazla lisanslı sporcusu olan branş, üye sayısı yaklaşık dörtyüz bini bulan Taekwondodur Yine ülkemizde en fazla spor kulübü yada özel spor salonu bulunan amatör branş ta Taekwondodur. Hemen hemen her şehirde Taekwondo,  eğitimi veren spor teşkilatları, kulüpler, özel spor salonları bulunmaktadır . 

Türk Olimpiyat tarihinde ilk madalya kazanan bayan sporcumuz, 1988 Seul Olimpiyatlarında gümüş madalya elde eden Züleyha Tan olmuş; ama Taekwondo gösteri branşı olarak yer aldığından bu derece resmen tanınmamıştır. Bir sonraki oyunlarda (Barcelona) da yine iki bayan Taekwondocumuz Ayşegül Ergin (gümüş), Arzu Tan (bronz) madalya elde etmişlerdir. Son Olimpiyat oyunlarında da (Sydney – 2000) Hamide Bıçkın Taekwondo branşında ilk resmi olimpiyat madalyasını kazanan sporcu olmuştur. Taekwon do.’da dünya şampiyonu  ve olipıyat derecesi olan sporcularımız şunlardır: Haldun Alagaş, Nurhan Fırat, Veysel Buğur ve Yıldız Aras (Karate); Yılmaz Helvacıoğlu, Tennur Yerlisu, Arzu Tan, Cihat Kutluca, Hamide Bıçkın, Bahri Tanrıkulu ve Yasin Baştuğ ,Nur Tatar,Servet Tazegül,İrem Nur Yaman ,Nafia KUŞ

Bu ferdi başarıların yanı sıra Taekwondo Milli Takımlarımız tüm uluslar arası organizasyonlarda ülkemizi başarıyla temsil etmiş, defalarca  takım olarak Avrupa Şampiyonluğu elde etmiş ve sporumuzun yüz akı olmuşlardır.Sayısızca  İstiklal marşımızı okutup bayrağımızı göndere çektirerek Türk Milletinin gurur kaynağı olmuşlardır.


TAEKWON DO SPORUNA İDEAL BAŞLAMA YAŞI 

Çocukların Taekwon do’ya başlama yaşı süregelen bir tartışma konusudur. Konuyla alternatif düşünce ve önerileri ortaya koyan spor uzmanlarımız , çocuğun bu sporlara başlaması için doğru zamanın kendi isteğine bağlı olarak belirlenmesi gerektiğini önermiştir. 

Çocuğun kendi isteğinin yanı sıra sosyal gelişmesi dikkate alınarak, spora başlama yaşı konusunda karar verilmelidir. Çocuğun sosyal gelişiminde şu dönemler etkilidir: Çocuk, 5. yaşta grup oyununu tercih etmeye, 6. yaşta başkalarının da duygularını paylaşmaya ve onların hakkına saygı duymaya, 7. yaştan itibaren de bireysel yeteneklerini ortaya koymaya ve ahlak yargısı ile, düzen ve disiplini öğrenmeye başlamaktadır . Okul öncesi yada oyun dönemi (5-7 yaş), çocukluğun en renkli çağlarındadır. Özerklik döneminin (3-4 yaş) inatçılığı ve olumsuzluğu yerini söz dinlerliğe bırakır. Bu yaşlarda çocuk çevreyi tanır ve “ben” yerine “biz” kavramını kullanmaya başlar .Bu dönem çocuğun okul öncesi eğitimine ve sportif etkinliklere katılımıma uygun bir dönemdir. 

Dolayısıyla 5. yıldan önce çocuklar oyun amaçlı da olsa kesinlikle Taekwon do sporuna  başlatılmamalıdır. Ancak 5-7 arasında da çocuklardan bu sporların teknik gerekliliklerini yerine getirmeleri ve çalışma disiplini ve temposunu yakalamaları beklenmemeli, bu dönemde antrenmanlar oyunla karışık olarak uygulanmalıdır. 

TAEKWONDO ‘NUN  ÇOCUKLARIN BEDENSEL GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ 

Mücadele sporlarının bütününde sarf edilen enerji diğer branşlarla kıyaslandığında çok daha fazladır. Bu nedenle bu sporlarla uğraşan gerek çocuk ve gençler, gerekse de yetişkinler beslenmelerine daha fazla dikkat etmek ve daha yüksek oranda kalori alacak şekilde beslenmek zorundadırlar. Biz eğitmenler  olarak bu konuda öğrencilerimizin  yeterince protein, vitamin, yağ, karbonhidrat ve su tüketmelerini sağlamalarına yardımcı olmamız gerekmektedir.. Antrenmanla birlikte düzgün beslenen çocukların bedensel gelişimi ve gücü, diğer çocuklarla karşılaştırıldığında daha hızlı ve dengeli olacaktır. 

Çocuğun bünyesinin kuvvetli olması ve dengeli beslenmesi lazımdır. Ünlü bir söz vardır: Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur diye. Be nedenle vücudun sağlam olması psiko-sosyal gelişimi kolaylaştıracaktır. Bedensel ve psiko-sosyal iyilik halleri daima iç içedir. Bu hiç hatırdan çıkarılmamalıdır. 

John von Neumannsporcularda bedensel olgunlaşmanın daha erken gerçekleştiğini ve sporun gelişmeyi hızlandırmasının her hangi bir olumsuz yanının olmadığını belirtmektedir.

Devamlı ve düzenli çalışan bir beden doğal olarak her zaman diğerlerinden daha güçlü ve dayanıklı olacaktır. Düzenli çalışan bir bedende kalp daha çok kan pompalar ve hücreler güçlenir. Düzenli egzersizlerle kazanılan beden sağlığının yanı sıra, taekwon do  ile uğraşan çocuklar düşme, atlama, sıçrama ve teknik çalışmalar neticesinde, dengeli, çevik, dirençli ve güçlü bir yapıya sahip olurlar. Gelişme döneminde olan çocuk bedeni, hem kas hem de kemik gelişiminin dengeli bir biçimde oluşmasında Taekwondo ve benzeri sporlar faydalı olmaktadır. Taekwon do ’daki açma ve esnetme egzersizleri neticesinde kas yapısının uzadığı gözlemlenmektedir. Bunun yanında yaş ve boyuna göre fazla kilolu olan çocuklar da, dengeli ve uygun bir kiloya kavuşurlar .


TAEKWON DO BİLİMSEL BİR SPORDUR

Taekwondo gibi sporlarda antrenmanlar bilimsel yollarla uygulanır. Böylelikle aşırı yorgunluğa ve deformasyona yol açmadan vücudun dengeli gelişmesi sağlanır. Günlük yaşamda bedenimizin çoğunlukla sağ tarafı kullanılır ve bunun neticesinde de vücut daha çabuk yorulur, beden gerilir ve kas ağrıları ortaya çıkar. Diğer yandantaekwon do  ile uğraşan çocuklar  teknik çalışmaları neticesinde bedenlerinin her iki tarafını da dengeli bir biçimde işletir ve günlük yaşamda hiç kullanmadıkları kaslarını çalıştırırlar . Böylelikle gelişme döneminde olan çocuk bedeninin gerçek gücünü görür ve diğer çocuklardan daha etkin bir biçimde vücudunu kullanır. Hızlı hareket etme, çabuk tepki verme ve bedenine hakim olma yetilerini geliştiren çocuk, düşme ve benzeri durumlarda kendini daha kolay koruyabilir. 

Düzenli egzersizle birlikte dengeli ve yeterli beslenme de sağlanır. Antrenörler kalori tüketiminin en üst düzeylere çıktığı Taekwondo  yapan çocukların beslenmesine özen gösterirler. Mücadele sporları ile uğraşan kimseler, yetersiz beslenme halinde bu sporların yükünü kaldıramazlar. Dengesiz ve yetersiz beslenme sürekli olursa, sonuçta çocuklar az gelişmiş yetişkinler olmaya mahkum olacaklardır .

TAEKWON DO ‘NUN  ÇOCUKLARIN PSİKO-SOSYAL GELİŞİMİNE ETKİLERİ 

Sosyal ve Ahlaki Etkiler :
 

Sayın Kurthan Fişek , sporla ilgili tanımları değerlendirirken, sporun bireyin topluma uyumunu sağlayan, kişilerin ruh ve beden sağlıklarını teminat altına alan tanımlamalarla ön plana çıkan psikologların ve sosyologların yaklaşımlarını özetlemektedir. Bu psikologlara göre spor, “giderek rekabetçi olan günlük yaşamın beraberinde getirdiği sürtüşme ve gerginlik gibi tehlikelere karşı etkili bir panzehirdir” ve sosyologlara göre de “temel ödevi davranış belirleyici değerleri yaymak ve güçlendirmek…, yaşamda karşılaşılan sorunlara benimsenebilir çözümler getirmektir.” 

Taekwon do kendi grup-içi disiplin ve düzen ile  çocuklara sadece daha çok maç kazananın değil, aynı zamanda ahlaken ve davranışsal olarak çevresine örnek olan kimselerin iyi sporcu oldukları vurgulanır.Taekwondo’ya başlayan çocuklara ilkelden öğretilen “Taekwondo Yemini”nde, ruh ve bedenlerin eğitiminde do prensiplerinin esas alınacağı, bağlı bulunan spor teşkilatı ve hocalara itaat edileceği vurgulanır. Uzun spor yaşamına atılan ilk adımlarda bu yemin yol gösterici olmaktadır.
Dojo / dojang (çalışma salonu) içerisinde uyulması gerekli olan temel topluluk kuralları vardır. Böylelikle çocuk ilk olarak toplum düzenine ve bu düzenin devamlılığını temin eden kurallara uymayı öğrenir. Yabancılarla birlikte yaşamayı, ilişki kurmayı, grup çalışmasını, işbirliği ve dayanışmayı, sevgi ve saygı ölçülerini öğrenir. Çalışmalarında kuşak seviyelerinden kaynaklanan hiyerarşi neticesinde, çocuk kendinden yüksek kuşak olanlara karşı saygılı ve itaatkar olması gerektiğini yaşayarak özümser. Böylelikle sosyal bir grubun liderine bağımlılığı, üst derecelerde olanlara saygı duymayı, öğretmenine, işverenine bağlılığı yaşayarak öğrenmiş olur .
 Özellikle taekwondo  ile uğraşan çocukların bedensel eğitimleri ile birlikte ruhsal eğitimlerinin de paralel olarak devam ettiğini belirtmektedir: … çünkü sporcu yalnızca fiziki yapısı itibariyle eğitilmiş ve ideal bir fiziki yapıya sahip olmuş kimse değil; aynı zamanda güzel bir ahlaka, hassas bir ruh yapısına, kısaca sanatçı bir ruha sahip kimsedir. Bu sporu yapan çocukların  için, ancak bu ruh eğitimi sayesinde spor, kaba güç gösterisi olmaktan çıkıp bir sanat görevi ifa eder. 
Ayrıca zamanla çocuk kendisi de, yeni gelenlerin üzerinde bir seviye kazanır ve alttan gelenlerce saygıyla selamlanır. Bu da toplum içinde kendine güven kazanmasını ve sorumluluk almasını kolaylaştırır.

Taekwondo salonun da saygı duyulan ve takdir kazanan çocuk, günlük yaşamda da kendisini saygın ve takdire değer bulacaktır. Bir diğer bakış açısından da, çocuk kendisi için arkadaşları arasında ayrıcalıklı bir yer bulur. Böylelikle kendisini toplumsal olarak daha kolay tanımlamaya ve sosyal bir birey olma bilincine sahip olmaya başlar. Mollie S. Smart ve Russell C. Smart bu noktanın altını çizmektedir.


Taekwon do da  anlaşılması zorunlu olan bir diğer ahlaki öğreti de “zen”dir. “Zen; zihinsel özellikleri geliştiren, kişiyi kötü arzulardan koruyan ve egoizme kapılmasını engelleyen bir düşüncedir” diye tanımlanmıştır (Shumucho) . Günümüzde bir çok ülkede, özellikle de gelişmiş Batı Avrupa ülkelerinde (Fransa, Lüksemburg, Portekiz, İsveç, Hollanda, İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya, İngiltere, Fas, ABD, Ekvator, vb) bu ahlaki ilkeler ve felsefelerin çocuklara öğretilmesi amacıyla zen okulları açılmamıştır. Ahlaki olarak tükenmeye yüz tutan Batı toplumları, çocuklarının bu tükenmişliğin pençesine düşmemesi için taekwondodan ’dan medet ummaktadırlar. Bencilliğin, madde-perestliğin, sabırsızlık, sevgi ve saygısızlığın pençesinde kıvranan toplumlarda, ‘do felsefesi’ bir kurtuluş yolu olarak görülmekte ve gerçekten de bu sporlarla uğraşan çocuklar çevrelerinde farklılaşmaktadırlar .

Bütün bunlar çocukların taekwondo sayesinde temel ahlaki ilkeleri ve sosyal disiplini kolaylıkla kazanabileceklerini göstermektedir. Çocuk antrenman saatinden önce salonda olması gerektiğini öğrenir; zamanını ve aktivitelerini ona göre planlar. Antrenman sırasında tamamen antrenörünün komutlarını takip eder ve tüm hareketlerini bu komutlar doğrultusunda yapar. Grup düzenine uyma ve toplulukla uyumlu hareket etme becerisini kazanır. Çocuk çalışma disiplini ile birlikte, çalışmaların devamlı ve düzenli olması ile yaşam disiplinini de öğrenir . Salonun kendine ait kurallarına uyarak, bulunduğu sosyal çevrenin kendine özgü gerekliliklerini yerine getirmenin önemini kavrar. 


PSİKOLOJİK ETKENLER

Bazı araştırmacıların, sportif eylemlere uzun süre katılım gösteren bireylerin, belirli kişilik profilleri oluşturduklarını savunan bir çok çalışma ortaya koyduklarını belirtmekte ve bu tip bir çalışmaya Ikegami’nin (1986) yapmış olduğu bir araştırmayı örnek vermektedir. Ikegami'nin yaptığı çalışmanın istatistiksel sonuçlarına göre, daha uzun süre spor yapan bireylerin; çok neşeli, sosyal durumlarda liderlik eğiliminde olan, aşağılık duygusuna daha az eğilimli, daha az sinirli ve daha aktif oldukları gözlemlenmiştir. 

Taekwon do , çocuğun psikolojik gelişimi üzerinde çok yönlü etkilere sahiptir. Başlıca etkiler şöyle sıralanabilir: 

a) Kendine güven (Özgüven): Kişilik gelişiminde önemli bir yeri olan güven duygusunu kazandırmak için çocuklar spora yönlendirilmeli ve her türlü sportif etkinlik sırasında çocukların olumlu ve başarılı hareketleri ödüllendirilmelidir .

Fiziksel olarak kendini korumayı öğrenen her insan, daha fazla özgüvene sahip olur. Özgüveni gelişmiş olan çocuk, toplum içerisinde rahat hareket eder; medeni cesaret sergilemesi gereken ortamlarda öne çıkmaktan çekinmez. Böylelikle tüm yaşamı boyunca toplum içerisinde aktif ve etkili bir insan olur. Bir araştırmada “Neden Taekwon do ile uğraşıyorsunuz?” sorusuna verilen cevaplarda, “Özgüven kazanmak için” seçeneği ön plana çıkmıştır .

b) Sorumluluk: Çocuklar sportif etkinliklerle birlikte, sosyal ortamlarda üzerlerine düşen görevi yerine getirmek ve grup aktivitelerinin bir parçası olmak yoluyla sorumluluk üstlenmeyi öğrenmektedirler. Taekwondo  yapan çocuklarda bu sorumluluk daha da artmaktadır. Çünkü grubun bir parçası olan çocuk, do felsefesinin temeli olan hiyerarşi neticesinde, zaman içerisinde gruba sonradan katılan bireylerin eğitiminde antrenörünün yanında yardımcı rolü üstlenmelidir. Her yeni gelen için artık o bir çalıştırıcı ve yol göstericidir .

c) Kendini (duygu ve davranışlarını) kontrol etme: Çocuklar doğuştan gelme özelliklerinin yanı sıra, gelişme döneminde oyunlar ve sportif etkinlikler sayesinde galibiyeti ve yenilgiyi, bedensel ve zihinsel gelişimle birlikte heyecanlarını ve davranışlarını kontrol etmeyi öğrenirler (Özbaydar, 1983). Özellikle taekwon do ile uğraşan kimseler içgüdü ve duygularını daha rahat kontrol altında tutabilirler. Sanıldığının aksine olmak üzere taekwondo  yapan kimseler şiddet ve öfkelerini kontrol etmeyi; saldırganlık içgüdülerini bastırmayı farkında olmadan öğrenirler. Tüm taekwondo da teknik vuruşlar, karşıdakini sakatlamayacak, yaralamayacak biçimde öğretilirler. Müsabaka kuralları sıkı bir biçimde yaralanmaları engelleyecek biçimde konulmuş ve bununla birlikte bazı branşlarda da kullanılan koruyucular sayesinde yaralanmalar en aza indirilmiştir. Kontrolsüz vuruşlar, puan yerine ihtar yada eksi puan kazandırmaktadır. ABD’de kendi özel spor salonunda Taekwondo eğitimi veren psikolog Dr. Diana H. Dunlap (1999), çocukları şiddetten uzaklaştırmak için takip ettiği yolu şöyle anlatmaktadır: 

Bir antrenör olarak dünyayı daha barışsever ve yaşanılır kılmak, sorunları şiddete başvurmadan çözmek konusunda takip edilecek en iyi yolu buldum. Son zamanlarda Colombine, Pearl ve Missippi gibi liselerde meydana gelen silahla yaralamalar göstermiştir ki, çocuklarımız sorunları çözme ve şiddet hislerini bastırma konusunda özel bir eğitime ve yardıma ihtiyaç duymaktadırlar. Biz çocuklara Taekwondo tekniklerini öğretirken, aynı zamanda bir kabadayı ile karşılaştıklarında, şiddetin dışında çözümler bulmalarını öğretmekteyiz. 

Dunlap, kavgayla yüz yüze gelen çocuklar için de, kavga dışında benimseyebilecekleri alternatif tutumları örneklemektedir: 

Örneğin; durup derin bir nefes almak, acele etmek yerine düşünerek hareket etmek, kabadayı ile konuşarak anlaşmaya ve sorunu çözmeye çalışmak, yürüyüp gitmek, çevrede bir yetişkinin yardımını talep etmek, kabadayı ile arkadaş olmaya çalışmak ve hatta koşup oradan uzaklaşmak. Her çocuğa öncelikle dövüşten kaçmaktan değil, dövüşten utanmak gerektiği öğretilmelidir. Hiç kimse barışı kavgaya tercih ettiğinden ötürü saygınlığını yitirmez.

d) Stresten kurtulma: Çocuk günlük yaşamı boyunca ev, okul ve diğer sosyal çevrelerde bir çok sorunlarla yüzleşir. Bu sorunlar onun da sıkılmasına ve stres altında kalmasına neden olur. Günümüzde stresle başa çıkma için bir çok alternatif yollar araştırılmakta ve sunulmaktadır. Stresle başa çıkılamaması halinde, iş, okul performansı düşmekte, sosyal ilişkiler ve psikolojik denge bozulmakta ve sonuçta da bedensel hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Stresin azalmasında ve  gevşeme teknikleri ve jimnastiğinin, meditasyonun ve sporun rolü önemlidir .

Taekwon do , günlük stresi atmak ve fazla enerji yükünü boşaltmak suretiyle, hem bedensel hem de zihinsel gevşemeye ve rahatlamaya yardımcı olmaktadır. Günümüzde bilim adamları gerdirme hareketlerinin bile stresle başa çıkmak için etkili bir yöntem olduğunun altını çizmektedirler. Gelişmiş batı toplumlarında stres topları, yumruklamak için imal edilen özel boks topları oldukça yaygındır ve insanlar çalıştıkları bürolarında bu tür malzemeleri kullanarak iş stresiyle başa çıkmaya çalışmaktadırlar. Kızgınlık, öfke, baskı, nefret, intikam, yenilgi, vb. stres yapan duygulardan kurtulmak için özel materyallere vurmaktadırlar. Bu yönlendirme tavrını, taekwondo  antrenmanı sırasında çocuklar bilinç dışı ve doğal olarak uygulamaktadırlar. 

e) Her zaman kendisini yarışma ve gelişme ortamında bulan sporcular, yaşamları boyunca başarılı olmak ve sonuca ulaşmak konusunda, arkadaşlarına oranla daha yüksek oranda motive olurlar. Özellikle okul öncesi dönemde çocuklar yaşıtları ile hem arkadaşlık kurmak isterler, hem de bir beceri ve yetenek üstünlüğü ile onların arasından sıyrılmaya çaba gösterirler . UDS’nda mücadele ortamı biraz daha yoğundur ancak bu sporlar vasıtasıyla, psikolojik güçlerini keşfeden çocuklar, hedefe ulaşmak için daha büyük bir sabır ve azimle çalışırlar . 


 

 

 

 

f) Çeşitli psikolojik sorunları olan çocuklar için de günümüzde özellikle taekwondo  bir sosyal ve psikolojik terapi görevi üstlenmektedir. Hiper aktivite (aşırı hareketlilik) ve dikkat bozukluğu gibi psikolojik sorunların çözümünde taekwondo  tavsiye edilmektedir. Kendisi de bir okul psikologu olan Dunlap (2003), saaondaki  ki ortamın dikkat mesafesini düşürdüğünü, dikkat bozukluğunu azalttığını, motorik ve davranışsal kontrolü kolaylaştırdığını, kendine saygıyı artırdığını ve olumlu ilişkiler kurmaya yardımcı olduğunu belirtmektedir. Taekwondo da yapılan çalışmalar, çocuğun zihinsel olarak yoğunlaşabilmesi ve dikkatini canlı tutabilmesi için ideal ortamı hazırlamaktadır. Antrenmanlara düzenli devam etmek, antrenman saatlerini takip etmek, antrenman için gerekli malzemelerini hazırlamak bile çocuğun algı ve dikkatini geliştirme ve devam ettirmesinde olumlu bir katkı sağlar .

g) Spor ile uğraşan kimseler zihinsel  becerilerini de geliştirirler Özellikle Taekwondo daki teknik uygulamalar esnasında alternatif çözümler, karşı ataklar, ani savunma hamleleri tamamen pratik zeka ve yaratıcılık özelliklerine göre şekillenir. Bu nedenle çocuk kendi yolunu oluşturmayı, kendi kararını vermeyi ve uygun davranışı ortaya koymayı öğrenir (Sakin Taekwondo Web Sitesi, 2003). 

h) Taekwon do yapan çocuklar kendi akranlarına göre kazandıkları öz güven ve kişisel savunma becerileri nedeniyle daha cesur olurlar. Bu cesaret onların atak, kararlı, girişken, medeni cesaret sahibi, rahat ve emin olmalarını, sağlıklı sosyal ilişkiler tesis etmelerini kolaylaştırır. Cesaret onları hiçbir zaman şiddete yöneltmez; aksine şiddetin duygularına hükmedememek olduğunu düşünür ve gerçek gücün bu duyguları kontrol altında tutmak olduğunu bilirler .

TAEKWON DO SPORUNUN  ÇOCUKLARIN EĞİTİM-ÖĞRETİM YAŞAMLARINA ETKİLERİ 

Sürekli spor yapan çocuklar, bedensel ve ruhsal yönden gelişmekle kalmaz, aynı zamanda da hem olumlu bir işle meşgul olur, hem de çalışkanlığı ve çaba göstermeyi öğrenir. Günümüzde spor ile okul başarısı arsında doğrudan bir ilişki olduğu bir çok bilim adamı tarafından ortaya konulmaktadır.  “Spor yapma ile akademik başarı arasında olumlu bir ilişki vardır. Fiziksel yetenek ile zihinsel yetenek birbirine bağlıdır. Çocuklarımızın kişiliğinin gelişmesinde etkili olan aile, iş, okul çevreleri aralarında ilişki kurarak, çocukları sportif etkinliklere teşvik etmelidirler.” 

Eğitim öğretim yaşamında sporun önemini vurgulayan Yaman vd. , aslında ideal bir öğretmende bulunması gereken niteliklerin spor ile kazanılabileceğinin altını çizmektedirler: 

İdeal öğretmende bulunması gereken, sorumluluk, güvenirlilik, üstünlük, kendine güven duygusu, düzenlilik, üretkenlik, ataklık, pratik olma, anlayış, gibi özellikler, sporun bireye kazandırmaya çalıştığı genel davranışlardır. Öğretmenlerimizin, sporun faydaları ve kişiye sağladığı yararlar üzerinde bilinçlendirilmesi, böylece öğretmenlerin de öğrencileri spora teşvik etmesi sağlanmalıdır. 

Toplam 80 Taekwondocu üzerinde yapılan araştırmanın neticesinde şu ilginç veriye ulaşmıştır: Araştırmada yer alan deneklerin Taekwondo yapma sürelerinin ve seviyelerinin artmasına paralel olarak, okul yaşamlarında ki başarı oranı da artmaktadır. Ayrıca sporcular Taekwondo çalışmanın okul yaşantılarına olumlu katkı sağladığını belirtmişlerdir. 

Taekwondo  antrenmanları esnasında çocuklar bir çok şey öğrenir. Her şeyden çok temel ahlaki ilkeleri, toplumsal düzeni, temel davranış kurallarını, bazı beslenme ve sağlık konularını farkına varmadan öğrenir. Bu bilgi ve beceriler onları okul sıralarında avantajlı kılar.

Okuldaki yoğun ders programları çocuğun zihinsel olarak yorgun düşmesine neden olur. Günümüzde bir çok psikolog ve pedagog, değişik ilgi alanları bulmanın zihinsel dinlenmeyi sağlamada ne kadar gerekli olduğunun üstünde durmaktadır. Çocuk özellikle de sportif etkinlikler yoluyla hem fazla enerji yüklerini boşaltmakta, hem de gerdirme hareketleri neticesinde bedensel canlılık ve dinginlik kazanmaktadır. 

Franklin D. Wilson (1994) yaptığı bir araştırma neticesinde, devamlı sportif etkinliklere katılan öğrencilerin ev dışında oynama ve arkadaşlarla birlikte olma taleplerinin anlamlı derecede azaldığını ortaya koymuştur. Yaptıkları antrenmanlar neticesinde fiziki ve zihni tatmine ulaşan öğrenciler, diğer zamanlarda derslerine karşı daha ilgili olmakta ve okulda da derslerine daha kolay odaklanabilmektedirler

Özellikle ülkemizde bir öğrenci için en önemli dönüm noktası üniversite giriş sınavıdır. Maalesef bu sınavlara katılanların büyük bir bölümü arzu ettikleri bölümleri kazanamamaktadır. Bu noktada sporcu öğrenciler için bazı ilave ayrıcalıklar söz konusudur. Sporcu öğrenciler yetenek sınavları vasıtasıyla, daha düşük puanlarla üniversitelere yerleşme imkanına sahiptirler. Özellikle milli sporcuların üniversitelere girişlerinde büyük kolaylıklar vardır. Bütün bunların yanı sıra yurt dışında bir çok büyük üniversite uluslar arası organizasyonlarda büyük başarılar elde eden sporculara ücretsiz öğrenim ve burs olanakları sağlamaktadır. 


SONUÇ VE ÖNERİLER 

Taekwon do  ülkemizde hızla yaygınlaşmış, amatör spor branşları arasında en fazla üyesi olan ve uluslar arası yarışmalarda büyük başarılar elde edilen spor branşları olmuşlardır. Ama bütün bu olumlu göstergelere rağmen, Taekwondo yu yakından tanımayan büyük çoğunluğu oluşturan kimseler, bu sporlara dair yanlış kanaatlere sahiptirler. Özellikle kitle iletişim yayın araçlarının etkisi ve bilinçsiz / ehliyetsiz çalıştırıcıların oluşturdukları yanlış intiba neticesinde, kamuoyunda ki olumsuz kanaat pekişmiştir. Taekwondo  ile ilgili federasyonlar, dernekler ve akademisyenler, bu sporların doğru tanıtılması konusunda özel programlar geliştirmeli, araştırmalar yapmalı, yayınlar üretmeli ve çalışmalarını kitle iletişim araçları kanalıyla duyurmalıdırlar. 

Taekwon do  çocukların bedensel, psiko-sosyal ve eğitimsel gelişimleri üzerinde çok yönlü olumlu etkilere sahiptir. Devamlı ve düzenli olarak doğal egzersiz yapan bir çocuğun bedeni, diğerlerinden daha güçlü, esnek ve dayanıklı olacaktır. Düzenli yapılan çalışmalar sonucunda kalp daha çok kan pompalayarak hücrelerin güçlenmesini sağlar. Ayrıca taekwondoda  , çocukların düşme, atlama, sıçrama ve teknik çalışmalar neticesinde, dengeli, çevik, dirençli ve güçlü bir yapıya sahip olmalarına büyük katkı sağlar. Taekwondo   sporlarında ki açma ve esnetme egzersizleri neticesinde kas yapısının uzadığı ve çocukların dengeli bir boy kilo orantısına sahip oldukları gözlemlenmektedir. 

Taekwondo ya  katılan çocuklar, bu sporların kendilerine has felsefesini de öğrenerek, topluluk içerisinde temel davranış, konuşma ve saygı ilkelerini öğrenirler. Toplumsal hiyerarşinin en güzel modeli olan üst kuşağa saygı ve itaat, onların yaşamları boyunca takip edecekleri sosyal düzeni yaşayarak benimsemelerini sağlar. Bu sporların en başta gelen etkileri arasında özgüveni kazandırması gelmektedir. Çağdaş toplumlarda her alanda başarılı, etkili iletişim kurmaktan geçmektedir. Özgüvenini kazanmış çocuklar, yaşamlarının ileriki dönemlerinde daha iyi iletişim kurabilecek ve medeni cesaret ile atılımcı, yapıcı ve üretken olabileceklerdir. Taekwondo nun  en temel etkisi, şüphesiz kişinin kendi içsel güçlerinin, potansiyelinin farkına varmasını sağlaması ve bu gücü nasıl kullanacağını öğretmesidir. Bu öğretim çocuklarda doğal bir yetenek ortaya çıkacaktır. 

Paylaşma, kendisinden zayıfı koruma ve kollama, liderlik, stres ve sıkıntılarla başa çıkma, sorumluluk üstlenme, duygularını kontrol etme, cesaret ve yaratıcılık gibi becerilerin de gelişmesi beklenir. Kendine güveni tam, duygularını kontrol edebilen çocuk, şiddet ve saldırganlık eğilimlerinden de uzak olur. Taekwondo , kişiye saldırganlığın acizlik ve korkaklık olduğunu, asıl güçlülüğün ve cesaretin ise kişinin kendisine hakim olabilmesi ve içsel dürtülerini bastırabilmesi olduğunu öğretir.

Günümüz gelişmiş batı toplumlarında taekwon do  psikolojik olarak sorunlu çocukların rehabilitasyonunda da etkili bir tedavi yolu benimsenmektedir. Özellikle bu amaçla “zen” ve “do” felsefesinin öğretildiği spor okulları açılmakta ve psikolojik – zihinsel olarak verimli ve sağlıklı nesiller yetiştirilmeye çalışılmaktadır. 

Spor yapan çocukların eğitim öğretim hayatlarında diğer çocuklara göre daha başarılı olduğa da bir çok bilim adamı tarafından ortaya koyulmuştur. Çağdaş eğitim düzenlemelerinde, öğrencinin okul dışında bedensel enerjisini olumlu, düzenli ve etkili biçimde harcayacağı alternatifler üretilmesinin altı önemle çizilmektedir. Bu türden bedensel çalışmalar zihinsel dinlenmeyi de doğal olarak hazırlamakta ve çocukları okulda öğrenme için hazırlamaktadır. 

Bursa Kickboks , Yunuseli Kick boks - Kesgin Spor Salonu / Branşlar

0541 210 43 25

Hafta içi Hergün 09:00 - 22:00

Branşlar